Millî Mücadele Öncesi Dönemi
Atatürk / Cepheler / Hicaz-Asir-Yemen Cephesi
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk halkının vicdanında en derin etkileri yaratan cephelerden birisi de Hicaz-Asir-Yemen Cephesi'dir. İngilizler, 1880'lerden itibaren, halifeliğin Arapların hakkı olduğunu ve onların Osmanlı'dan ayrı kendi himayesinde kurulacak devletlerini destekleyeceklerini telkin etmişlerdir. Bu propagandaların yanı sıra bilhassa XX. yüzyıl başlarında Trablusgarp ve Balkan Savaşları'na maruz kalması, Arap coğrafyasında hareketlenmelere neden olmuştur. Bu yüzden bu cephedeki mücadeleler, İngilizlerin kışkırttığı asi kabile şeflerine ve Mekke Şerifı'ne karşı yapılan muharebelerden oluşmaktadır.
Hicaz Kuvve-i Seferiye Komutanı Fahrettin (Türkan) Paşa ve Emir Ali Haydar Türk-Arap Birliğini Denetliyor, Medine-1917
Osmanlı yönetiminin ilan ettiği "cihad" büyük ümitler beslenmesine rağmen ancak İbn-i Reşid (Şammar), Yemen'de Seyyid Yahya ve Libya'da Sunusîler arasında ilgi görmüştür. Ancak öteden beri Osmanlı Devleti'ne karşı olumsuz tutumlarıyla tanınan Şerif Hüseyin (Hicaz), Seyyid İdris (Asir), İbn Suud (Şammar) kendilerini çeşitli vesilelerle İngilizlerle birlikte hareket etmeye hazırlamışlardır.
Mekke Şerifi Hüseyin savaş başladığında Osmanlı Devleti'ne bağlı kalacağını belirtmiş olmasına rağmen, 10 Temmuz 1916 tarihli bildirisi ile Osmanlı Devleti'ne isyan etmiştir. Bu sırada bölgede toplam dört Osmanlı Tümeni (Hicaz'da 22. Piyade, Asir'de 21'inci Piyade, San'a da 40'ıncı Piyade, Yemen'de 39'uncu Piyade Tümenleri ile 7'nci Kolordu Karargâhı ve Medine'de Muhafız Komutanlığı) vardır. Şerif Hüseyin'in daha önce Medine, Cidde, Mekke ve Taif'e saldırılarda bulunmasıyla yaratılan fiilî savaş durumu (9-12 Haziran 1916) karşısında Temmuz sonu ve Ağustos ortalarına kadar alınan tedbirler başarılı olmuştur. Ancak Şerif Hüseyin Güney Hicaz'da yardımsız kalan Cidde'yi 16 Haziran, Mekke'yi 9 Temmuz ve Taif’i de 22 Eylül 1916'de ele geçirmiştir. Bu başarıda önemli ölçüde İngiliz desteği bulunmaktadır.
İngilizler bölgedeki Türk varlığının tek ulaşım vasıtası olan Hicaz demiryolunu kesmek amacıyla Fransızlarla birlikte Araplara destek vermişlerdir. İngiliz donanmasının 23 Ocak 1917'de başlattığı bombardıman sonucu, 26 Ocak 1917'de Vech liman şehri, 6 Temmuz 1917'de Akabe üssü Arapların kontrolüne geçmiştir. Bilhassa meşhur İngiliz ajanı Lawrence'in yönetiminde Maan-Medine demiryoluna yapılan saldırılar, Hicaz Kuvve-i Seferiye Komutanı Fahreddin (Türkkan) Paşa'nın, muhteşem Medine müdafaasını çökertmeye kafi gelmemiştir. İngilizlerin Nablus yarmasından sonra Filistin Cephesi'ndeki Türk Kuvvetlerinin Halep bölgesine çekilmek zorunda kalması üzerine Medine'de mahsur kalan Türk birlikleriyle irtibatı kesilen Fahrettin Paşa 13 Ocak 1919'a kadar direnmiş ancak bu tarihte mütarekeyi tebliğ eden heyetin gelmesiyle Medine'yi teslim ederek esir düşmüştür. Fahrettin Paşa, Medine müdafaası sebebiyle "Çöl Kaplanı" olarak anılmış, Mondros Mütarekesi gereğince bölge tamamen boşaltılarak Türk askerleri çekilmiştir.
Sosyal Medya